Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET YILDIZ

PKK'nın siyasi muhayyilesi ve 'Hendek Savaşı'

7 Haziran seçiminden sonra PKK, üç il ve sekiz ilçede, teorik olarak Öcalan'dan esinlenen biçimiyle devrimci halk savaşının taktik bir aracı olarak "özyönetim" ilan etti. Oysa, Türkiye odaklı bir fikir gibi görünen ancak mevcut konjonktürde bu niteliğini yitirmiş bulunan özyönetim yaklaşımının öbür ucunda "ortak/ birlikte yönetim" bulunmaktaydı. Ancak propagandist çatışma söylemini üretenler için, bu siyaseti "hendekler" üzerinden hayata aktaracak "sanskülot" genç sınıfı ikna etme gibi bir problem olmadığı için mesele yoktu.
YDG-H'nin kesin inançlı proleter gençleri, böylece "şehir" halklarını rehin alarak, bütün medeni faaliyetleri sonlandırdılar. PKK'nın "aşkın iradesi"nin nesnesi haline getirdikleri Kürt kitlelerinin hayatına el koyarak sayıları yüzbinleri bulan yerlerinden edilmiş insan tabloları ürettiler. 90'ların devleti böylece PKK'da yeniden bedenlendi.
Hendek siyasetinin sahadaki silahlı aktörleri kaybedecek hiçbir şeyi olmayan sanskülotlar. Geçimlik işlerini, yaşadıkları sokakları ve evlerini, tarihi hafızalarını saklayan mekanları kaybeden küçük orta sınıflar için hendekler, siyaseten destekledikleri hareketin kendileri için kazmış olduğu bir mezara dönüşmüş durumda. Mezar taşında "devrimci halk savaşının şehidi" yazsa da kimsenin bu savaşı onlara sormadığı, herkesin bildiği bir sır.
Çatışma hukuku sivillerin, tabii ve tarihi çevrenin çatışma dışında tutulmasını emreder. PKK ise çatışmayı dağlardan şehirlere çekerek sivilleri milise dönüştürmeyi, böylece Kürt halkını kendisi için hayat denizi kılmayı amaçlarken, devletin hakimiyetini tesise dönük adımlarını da Kürt, Türkiye ve dünya kamuoyu nezdinde kriminalize etmeyi hedefledi. Bu iki amaca da ulaşması şimdilik mümkün görünmüyor. Hendek siyaseti bir taraftan Türk kamuoyunun büyük kısmını devletin arkasında kenetlerken, Kürt halkından da göç olgusunda somutlaştığı biçimiyle "Ben bu oyunda yokum" cevabını almış durumda. Yüreklere arız olan korku duvarının aşılmasının PKK'ya maliyeti çok ağır olabilir.
Özyönetimin gerçekleştirdiği ya da vaat ettiği hasıla PKK'nın kendisine kumdan kale niyetine hakimiyet alanları üretmesi dışında, orada yaşayan halkın bugününü karartırken, gelecek ümitlerini de yok etmiş durumda. Şu halde demokratik siyasete avdet PKK için stratejik yıkım olacak, PKK dışı siyasi aktörleri diriltecektir. PKK'nın hendekli özyönetiminde Şam-Tahran gölgesi ve Suriye kaosunun tetiklediği eyyamcı kazanç arayışının mührünün olması, bu özyönetimi "öz" olmaktan çıkarıyor. "Hendekler," Türkiye'yi dışlayan her türlü politika seçeneğine "öz" etiketi yapıştıranların yatsısıdır. PKK'nın hendek siyaseti, PKK'nın sadece PKK olmadığını gösteren açık bir durumdur ve sadece bu yüzden bile başarısızlığa mahkumdur.
PKK'nın "hendeği," Kürtleri "deve" yerine koymuş ve bu halkın mazlumiyetini muzaaf hale getirmiştir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA